info@drmuratfece.com
+90 (552) 305 13 39
img

EXCİMER LAZER - FEMTOLASİK - SMILE - PRK - NOTOUCH

Miyop Nedir?

Miyop, uzağı net görememe sorunudur, görüntü retina önüne düşer, genellikle okul çağlarında kendini belli eder ve yetişkinlik dönemine kadar artış gösterir, genellikle genetik nedenlere bağlı olarak oluşabilir. Ancak çevresel etkenler de miyopinin artışında etkilidir. Miyopinin oluşumuna etki eden diğer nedenler ise aşırı okuma, yakın mesafeden çalışma, çevre koşullarıdır. Çocuklarda 6 -13 yaş aralığında kendini belli eden miyopi vücudun büyümesine paralel olarak artabilir. En önemli miyop ve astigmat nedenlerinden biri de keratokonus hastalığıdır.

Çocuklarda Miyopi Belirtileri, gözlerini kısarak bakması, sık ovalaması, şaşı bakması, belli uzaklıkta olan nesneleri fark etmemesi. Bu anlamda çocuklarda rutin göz muayenesi erken tanı ve tedavi için çok önemlidir. Yetişkinlerde göz yorgunluğu ve beraberinde oluşan baş ağrısı, gece araç kullanırken yaşanan görme zorluğu, göz kapaklarını kısma veya kısmen kapatma ihtiyacı, belli bir mesafeden sonrasını bulanık görme gibi şikayerler ortaya çıkar.

Miyopide, gözlük ve kontakt lens en yaygın tedavi yöntemidir. Bu yöntemler miyopinin derecesini düşürmez. Ancak net görüş için kullanılmalıdır. Gözlük veya kontakt lens kullanmayı tercih etmeyenlere önerilen diğer yöntemler ise lazer ve göz içi lenstir. Bu yöntemler ile uzak görüş problemi yüksek bir oranda düzeltilebilir ve gözlük, lens ihtiyacı duymadan hayatınıza devam edebilirsiniz. Lazer tedavisinde en yaygın olarak kullanılan yöntemler SMİLE, Femtolasik ve PRK uygulamalarıdır.

Hipermetrop Nedir?

Gözün ön-arka çapının normalden kısa veya kornea tabakasının çok düz olması sonucu göze yakın cisimlerden gelen ışınlar retinanın arkasında sanal bir noktada odaklanır. Gelen bu görüntü retina üzerinde bulanıktır, sonuç yakını net görememedir. Yaşın ilerlemesiyle birlikte ortaya çıkan hipermetrop, aynı zamanda doğuştan da olabilir. Hipermetropi yaşla birlikte artış gösterir, bunun nedeni yaşla beraber akomodasyon gücünde meydana gelen ilerleyici azalmadır. Ayrıca bir görme kusuru olan hipermetropinin oluşmasında genetik faktörlerde etkili bir rol oynayabilir. Yakını göremeyen kişilerde okuma yaparken harf veya satırların kayması, uzun süre okuma yapan kişilerde göz ve baş ağrıları, yazılarda harfleri iç içe geçmiş gibi görme, yakına bakarken gözlerin çabuk yorulması, yakının net görülememesi gibi yakınmalara rastlanır.

Miyop, hipermetrop ve astigmat gibi kırma kusurlarının en yaygın tedavi yöntemi gözlük veya lens kullanmaktır. Bunların dışında cerrahi yöntem olarak lazer veya göz içi mercek ameliyatı ile tedavi edilebilir.

Genellikle bebekler hipermetrop olarak doğar. 18li yaşlara doğru hipermetropi azalır. Daha sonra belirgin bir değişim olmaz. Ancak genç yaşlarda gözlüksüz uzağı net görebilen hipermetroplar, 40 yaştan sonra uzak görüş için de gözlük ihtiyacı duyabilir.

Astigmat Nedir?

Gözün saydam tabakaları olan korneanın veya lensin şekil bozukluğuna bağlı olarak, ışığı farklı meridyenlerde farklı biçimde kırmasıyla, görüntünün retinada bulanıklaşmasına sebep olan görme bozukluğudur. Bu durum gölgeli görmeye veya net olmayan, bulanık görmeye yol açar. Astigmatı olan kişiler baktıkları noktada şekilleri dağılmış, kenarları uzamış olarak görebilirler.

Astigmat genetik kökenli, doğumsal, korneal enfeksiyonlara bağlı lekeler, travma, göz operasyonları, keratokonus gibi hastalıklar nedeniyle ortaya çıkabilir.

Astigmat, miyop gibi zaman içerisinde belirgin artma veya azalma göstermez. Genellikle aynı seyirde ilerler. Astigmat kendi içinde iki gruba ayrılır. Astigmat, eşlik eden diğer kırılma hatalarına göre de kategorize edilebilir. ‌Miyopi → astigmat (astigmat ve uzağı net görememe sorunu) ve Hipermetrop → astigmat (astigmat ve yakının net görülememe sorunu) Düzenli astigmatizmada görüntü, iki ayrı düzlemde birbirine dik iki çizgi şeklinde oluşurken düzensiz astigmatizmada ise birbirine dik iki meridyen yerine çok sayıda odaklaşma çizgilerinin olduğunu görürüz bu nedenle düzensiz astigmatizmada görme keskinliği ileri derecede düşmüştür. Gözlüklerle tam düzeltilemez.

Astigmat belirtileri herkeste farklılık gösteriyor olsa da genellikle astigmatı olan kişilerin uzak ya da yakın mesafe görüşü bulanık veya gölgeli olabilir. Bazı astigmatlı kişilerde ise belirti görülmeyebilir. Görüntüler hiçbir zaman net değildir. Astigmat gözlük, kontakt lens ya da refraktif cerrahi (Lazer veya Göz içi lens) ile tedavi edilebilir.

Presbiyopi Nedir?

Presbiyopi, 40 yaşın üzerindeki kişilerde yaşa bağlı olarak oluşan yakını görememe sorunudur. Gözün içindeki mercek şekil değiştirebilen bir yapıya sahiptir. Bu mercek, özel yeteneği sayesinde cisimler yakına geldiğinde şişerek şeklini değiştirebilir ve yakın görüşü sağlar. İnsan gözü, 40 yaşından sonra bu yeteneğini yavaş yavaş kaybetmeye başlamaktadır. Bu fizyolojik bir yaşlanma olarak değerlendirilir.

Presbiyopi tedavisi için gözlük ve lens dışında cerrahi yöntemlerin başında göz içi trifokal mercek operasyonları ile presbylasik lazer tedavileri uygulanmaktadır.

Lazer Hasta Seçim Kriterleri

Miyop, hipermetrop ve astigmat gibi kırma kusurlarının tedavisi için uygulanan ve detaylı tetkikler içeren bir muayenedir. Göz çizdirme olarak’ da bilinen lazer göz ameliyatı 1980 yılından beri başarıyla uygulanmaktadır.

Lazer Kimlere Yapılabilir:

  • 18 yaşından büyük
  • Son iki yıl içerisinde 0.50D den fazla ilerleme yok
  • Kornea kalınlığı uygun
  • -10 D kadar miyop
  • 6 D kadar astigmat
  • +4 D kadar hipermetropi
  • Gözde önemli başka bir hastalık (kornea sivrileşmesi, göz tansiyonu vb.) yok
  • Hamilelik döneminde veya emzirme döneminde değil

Lazer Göz Ameliyatında Başarı için Dikkate Değer Hususlar:

  • Lazer tedavisi için yapılan detaylı muayene
  • Tetkik ve özel verilerin iyi incelenmesi
  • Kişinin göz yapısına en uygun lazer tedavisinin planlanması
  • Lazer cihazının teknolojik donanımının yeterliği
  • Göz doktorunun vaka deneyimi ve lazer ameliyatı konusundaki uzmanlığı

Lazer Tedavi Süreçleri

1. Adım: Muayene

Ayrıntılı göz muayenesi yapılır. Muayenede görme keskinliği, numaralar belirlenir. Biyomikroskobik muayene yapılır, göz arkası muayenesi yapılır ve göz tansiyonu ölçülür. Yaş, şeker, guatr, yüksek tansiyon gibi sistemik hastalıkların varlığı vs. ayrıntılı olarak sorgulanır.

2. Adım: Tetkikler

Topografi ile ayrıntılı olarak gözün kornea tabakasının topografik haritası belirlenir. Pakimetre ile kornea kalınlığının ölçümü yapılır. Kornea kalınlığı, uygulanacak cerrahi yöntemin seçilmesinde göz numarası kadar önemli bir parametredir.

3. Adım: Damlalı Göz Muayenesi

Göz bebeklerini genişleten bir damla damlatılıp yaklaşık 30 dakika bekletildikten sonra göz numaraları tekrar tespit edilir ve ayrıntılı olarak göz bebeğinden göz dibi muayenesi (retina damar ve sinir tabakası) yapılır. Retinada incelme, yırtık, delik gibi riskli alanlar varsa bu bölgeler argon lazer yöntemi ile korumaya alınır. Argon lazer uygulaması excimer lazer tedavisinin 3 hafta ertelenmesini gerektirebilir, ancak tedaviye engel değildir. Daha güvenli bir uygulama sağlar. Tüm bu muayene ve analizler sonucu elde edilen veriler değerlendirilerek en uygun tedavi yöntemine karar verilir. Damlalı muayenede göz bebekleri büyüdüğünden ve normale dönmesi için bir süre beklenmesi gerektiğinden lazer tedavisi aynı gün yapılamayabilir. Böyle durumlarda lazer için en erken bir gün sonrasına randevu verilir.

4. Ameliyat Kararı

Tetkik ve muayene sonuçlarının değerlendirilmesinin ardından hangi teknik ile ameliyat olacağınıza karar verilir.

Lazer Öncesi

Hastanın tedavi günü yemek yemesinde hiçbir sakınca yoktur. Hasta göz makyajı yapmamalı, parfüm kullanmamalı, kan sulandırıcı ilaçlar içmemelidir.

Lazer Operasyonu

Hasta lazer odasına girdiğinde, lazer yatağına sırtüstü uzanması istenir. Gözüne steril bir örtü örtülür, ardından tedavi süresince gözlerini kırpmaması için özel üretilmiş bir aparatla göz kapakları aralanır. Lazer tedavisi her bir göz için yaklaşık 4-5 dakika kadar sürer, ağrı ve acı hissedilmez. Hastanın tedavi boyunca rahat olması ve doktorun talimatlarına uyması çok önemlidir. Hasta, tedavi bittikten sonra lazer odasından gözleri açık bandajsız çıkar.

Lazer Sonrası Erken Dönem

Lazer sonrası hasta, yaklaşık yarım saat süre ile bekletilir ve kontrol muayenesine alınır. Hasta, bu kontrolden sonra hastaneden ayrılabilir. İlk gün; bulanık görme ve gözlerde 3- 4 saat batma, yanma ve sulanma olması normaldir. İlaç kullanımına doktorun tavsiye ettiği şekilde dikkat edilmesi gerekmektedir. Baş ağrısı hissedilmesi durumunda aspirin harici bir ağrı kesici alınabilir. Ameliyat olunduğu gün araba kullanılmasını ve işe gidilmesini önermemekteyiz. Tozlu ortamda bulunmaktan kaçınılmalı, tedavi edilen göz ilk 24 saat süresince ovalanmamalı, kaşınmamalı, ellenmemeli, yüz yıkanmamalı ve banyo yapılmamalıdır. İlk günlerde göze sabun ve şampuan kaçmamasına dikkat edilmelidir. Operasyonun ertesi günü sosyal ve iş yaşantısını kısıtlayacak herhangi bir yan etki kalmaz. Ertesi gün yapılacak doktor kontrolünde gözün yüzeyindeki saydam bölgede kırışıklık tespit edilirse veya flap (kapakçık) altında bir reaksiyon söz konusu olursa flap altının yıkanması gerekebilir. Ameliyattan sonra yaklaşık 3 - 6 ay süre ile doktorun önereceği bir suni gözyaşı damlası kullanılmalıdır.

Femtolasik

Femtosaniye Lazer; ameliyatın en önemli aşaması olan, korneada stenilen kalınlıkta zar kapakçığın (flap) bıçaksız olarak lazer ışınlarıyla oluşturulmasını sağlar. Kesinin bıçak yerine lazer ışığı ile oluşturulması, kapakçık riskini en aza indirmektedir. Femtosaniye lazer kişiye özel kesi oluşturma imkanı sağlayarak ameliyat başarısını artırmaktadır. Mikrobıçaklı lazerde flap terslikleri, ince kornea yapısı olan kişilerde yüksek risk, göz numarası yüksek kişilere tedavinin uygulanamaması, kuru göz oluşumunda daha yüksek risk ile karşılaşılırken, FemtoLasikte; ince kornea yapısı olanlarda planlanan kalınlıkta flap oluşturma olanağı, göz numarası yüksek kişilerde lazer olma imkanı, operasyon sonrası göz kuruluğu oluşumunda daha düşük risk gibi avantajlar mevcuttur.

SMILE Lazer / Relex

Miyop ve astigmat tedavisinde kişiye özel bıçaksız SMILE lazer yöntemi ile miyopta -10 numaraya kadar, astigmatta -5 numaraya kadar tedavi imkanı sağlayan lazer yöntemidir. Darbeye ve basınca maruz kalma riski bulunan sporcu ve meslek grupları için uygun bir tedavi yöntemidir. Herhangi bir flap (kapakçık) kesmeye gerek yoktur. Zeiss Visumax Femtosaniye Lazer ile gözün ön tabakası (kornea) içerisinde tek adımda ince bir lentikül (diske benzer) kesilir. Cerrah, oluşturulan lentikülü korneada açılan 2.0 mm’lik açıklıktan kornea dışına çıkarır. Göz içerisinde oluşturulan lentikülün çıkarılması sonucu korneanın şekli değiştirilerek gözdeki kırma kusuru düzeltilir. Herhangi bir flap oluşturulmaması sebebi ile kornea biyomekaniği daha az etkilenir. Tek aşamalı bir operasyondur.

No-Touch Lazer

No-touch Smart lazer tedavisi genellikle ince kornealı ve çok yüksek olmayan miyop ve astigmatlı gözlerde tercih edilen kişiye özel yüzeysel lazer tedavilerindendir.

Damla anestezisi altında yapılan ağrısız bir yöntemdir. FemtoLasik yönteminden farklı olarak zar kapakçık kaldırılmasına gerek yoktur. Bu yüzden özellikle ağır- riskli travma olabilecek spor yapanlarda tercih edilebilir. Uygulama, diğer lazerlerde olduğu gibi aynı seansta iki göze birden yapılır. Lazerden sonra gözlere koruyucu lens yerleştirilir. Hasta taburcu edildikten sonra 36 saat süreyle gözlerde batma, kızarma, ışıktan rahatsız olma ve televizyondaki küçük yazıları bulanık görme gibi durumlar yaşanabilir. Dördüncü veya beşinci günlerde lensler çıkarılabilir.

No-touch lazer tedavisi, wavefront prensibiyle ve iris tanımlama teknolojisi kullanılarak yapılan kişiye özel temassız lazerdir, özellikle astigmatı en doğru aksında tedavi edebilmemizi sağlar.

Kornea biyomekaniğinde üstün koruma sağlar. İki göze tek adımda operasyon yapılır. Operasyon sonrası hızlı iyileşme görülür. İnce kornea yapısında uygunluk sağlar. Miyop ve astigmat hastalarına uygulanabilir.

PRK/LASEK

PRK yönteminde, korneada kesi ile zar kapakçık (flap) oluşturulmaz, lazer doğrudan dış yüzeyden başlar. PRK operasyonu korneanın en üstündeki koruyucu tabaka (epitel) sıyrılarak alttaki dokuya Excimer Lazer’in uygulanması işlemidir. Operasyonun bitiminde kornea yüzeyini koruyucu olması amacı ile kontakt lens takılır. Görmenin iyileşmesi süreci, lasik yöntemine göre çok daha uzun olup 3-4 hafta sürebilir. Operasyon sonrası yaklaşık 2–4 gün ağrılı ve rahatsız edici geçer, daha sonra rahatlar.

LASEK, gözdeki epitel dokunun alkol yardımı ile flap gibi kaldırılması prensibine dayanır. Lazer uygulandıktan sonra epitel yerine geri yayılır. Bu iki yüzey yönteminde güvenli sonuçlar alınmakla birlikte, hastalarda 2 -3 gün süresince yanma, batma, sulanma olabilmektedir. Ortalama 2-3 hafta içinde görme netleşmektedir.

PRK ve LASEK, İnce kornealarda ve düşük numaralarda tercih edilen yöntemlerdir.